2018 yılında, bir bayram tatili için uzun bir plan yaptık. Paris ve Venedik gezi planlarımıza bir de Dubrovnik’i ekledik. Toplamda 12 gün bir oraya bir buraya koşturmakla geçti. Şimdi düşününce iyi ki yapmışız diyorum. Ancak o günlerde hem sıcak hava hem de kalabalık yüzünden epey ter dökmüştük!
Bu yoğun günlerde Venedik otelleri içinde en güzel manzaralı ve dekorasyonlu yerlerden biri olan Palazzo Barbarigo, son derece nazik ve güler yüzlü sahibesi Nicoletta’nın ev sahipliğinde 3 günlüğüne evimiz oldu. Otel değil evimiz diyorum çünkü insana kendi evi nasıl hissettirirse biz de tatilimiz boyunca öyle hissettik.
Palazzo Barbarigo
Palazzo Barbarigo Venedik’in ünlü kanalı Grand Canal üzerinde bulunan 4 yıldızlı bir butik otel. Ayrıca, Instagram üzerinde de oldukça popüler bir Venedik oteli. Eğer Instagram uygulamasını sık kullananlardan biriyseniz ve seyahate ilgi duyuyorsanız, bu otele de mutlaka denk gelmişsinizdir.
Dünyanın en keyifli yerlerinden biri olan Venedik Grand Canal manzaralı balkonu, konforlu odaları, Venedik gondolları serenatlarla önünüzden geçerken tadı damağınızda kalan leziz aperatifleri şahane!
Ama bir de otele ait özel iskeleden giriş seremonisi var ki, insan daha adımını atar atmaz kendini prenses gibi hissetmeye başlıyor. Detaylarını Instagram sayfamda sabitlenmiş Hotels ve Venice hikayelerinde görebilirsiniz.
Gelecekte bir Venedik turu yapmayı düşünürseniz, bu otelde konaklamanızı tavsiye ederim.
Pandemi Döneminde Venedik
Palazzo Barbarigo tüm Venedik gezimiz boyunca bizimle yakından ilginen Nicoletta sayesinde hiç unutamayacağım bir yer oldu. Pandemi başlayınca ve İtalya’dan kötü haberler geldikçe aklıma ilk gelen isim de yine Nicoletta oldu.
Siz de İtalya ve özellikle Venedik ne durumda, gelecek beklentileri neler, Venedik alınan önlemler bakımından neler yapıyor, 2020 yılında İtalya turizmi ne olacak, yeniden seyahat edebilecek miyiz gibi konuları merak ediyorsunuz Nicoletta ile yaptığım bu röportajı mutlaka okuyun.
Palazzo Barbarigo ile Venedik Turizmine Bakış
Seni tanıyabilir miyiz? Bize biraz otelinden bahseder misin? Yanlış hatırlamıyorsam oldukça ilginç bir hikayesi vardı…
Ben Nicoletta. Venedik, İtalya’da bulunan Palazzo Barbarigo sul Canal Grande otelinin sahibiyim.
Otelin binası aslında tarihi bir saray. 1568 yılında, Barbarigo soyadlı bir eski Venedik Başkanı’nın ailesi tarafından inşa edilmiş. Saray da adını ailenin soyadı olan Barbarigo’dan almış. Ailem yaklaşık bir asırdır, yanılmıyorsam 1940 yılından beri bu binanın sahibi.
Bina eski yıllarda çok farklıymış. Zemin katta kapalı bir tekne park alanı, ilk kattaysa bir kumaş deposu varmış. O yıllarda Venedik kumaş ticaretinde çok önemli bir yerdi.
Sonraki yıllarda turizm önem kazanmaya ve Venedikliler’in hayatında önemli bir rol oynamaya başladı. Aynı yıllarda binanın ilk katı da değişerek, Hotel Carpaccio isimli bir otele dönüştü. Büyükannem ve büyükbabam o otelin sahipleriydi fakat güçten düşmeye başladıklarında otel de kapandı ve uzun yıllar kapalı kaldı.
Daha sonra annem, babam, abim ve ben binayı devralarak baştan aşağı renove ettik ve Palazzo Barbarigo isimli yeni bir otel yarattık. Palazzo Barbarigo Eylül 2007 tarihinde kapılarını açtı.
Venedik otelleri tüm dünyada tanınıyor. Palazzo Barbarigo şehirde büyük bir şaşkınlık ve sürpriz yarattı çünkü biz bir oteli eski klasik Venedik mimarisinde dekore etmeyenler arasında bir ilk olduk. Onun yerine, Art Decò stilini ve koyu renkleri kullandık.
Kaç odanız var? Normalde kaç konuk ağırlama kapasiteniz bulunuyor?
Şu anda farklı kategorilerde 18 odamız var: Grand Canal manzaralı 6 Junior Suite ve yan kanala bakan 12 klasik veya lüks oda. Tüm odalarımızın kanal manzarası var. Normalde bir odada 2 kişi konaklayabiliyor ancak Junior Suite odalarda 4 kişiye kadar konuk ağırlayabiliyoruz.
Grand Canal üzerinde otele ait bir iskelemiz var. Bu sayede yeni gelen konuklarımızı bir film yıldızı gibi karşılayabiliyor ve uğurlayabiliyoruz.
Konuklarımız genellikle birbirine aşık çiftler: doğum günleri, balayılar, yıl dönümleri, evlilik teklifleri otelimizde sık sık gördüğümüz ve kutladığımız şeyler… Otel çok romantik bir yer… Ve herkes Grand Canal manzaralı harika balkonumuza aşık oluyor!
Corona günlerini yaşadığımız bu günlerde İtalya’da durum nasıl? Karantina koşulları gevşedi mi? Restoranlar ve kafeler ne zaman açılacak? Gelecek planları nasıl?
İtalya’da binlerce kişiyi kaybettik ve 57 gün evde oturduk. Her yer kapalıydı, sadece gıda satan yerler, eczaneler ve tütün dükkanları günün belirli saatlerinde açıktı ve Pazar günleri tamamen kapalıydı. Şehirler boş ve sessizdi.
Son günlerde Covid acil durum günlerinin sonuna geldik gibi görünüyor. Çabalarımız sonuç verdi: bugün ilk kez sokaklarda maskesiz dolaşmamıza izin verildi!
Peki, Venedik’te durum nasıl? Hepimizin bildiği gibi, Venedik en çok turist ziyareti alan İtalyan şehirlerinden biri. Şu anda turistlere yönelik olarak alınan özel bir önlem var mı? Eğer varsa, bunun 2020 yılında turizmi nasıl etkileyeceğini düşünüyorsun?
Her şeyden önce Venedik’in hala çok sevilen bir yer olduğunu gördük: geçen hafta sonu şehir her zamanki gibi kalabalıktı! Yakın şehirlerde yaşayan insanlar bize duydukları sevgiyi göstermek için geldiler. Bazı barlar açıktı ve aperatif içen insanlarla doluydu. Venedik gondolları ve deniz taksiler yeniden kanallara çıktılar. Sadece birkaç restoran açıktı ama buralarda oturan çok az sayıda insan vardı. Belki de insanlar hala kapalı yerlerde bulunmaktan korkuyorlar. Oteller hala kapalı, sınırların açılmasını bekliyorlar.
Venedik’te çok sayıda turist kaybettik. Her şey geçen Kasım ayında, med cezir nedeniyle suların yükselmesiyle başladı. Turistler Venedik’e gelmenin çok tehlikeli olduğunu düşündüler. Gazeteciler insanlara sanki herkes sokaklarda yüzüyormuş gibi haber yaptılar. Aslında Venedik’te, Kasım ayında, günün belirli saatlerinde suyun kabarması son derece normal. Güvenliğiniz için yağmur çizmelerinizi giyebilir ve muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz! (Palazzo Barbarigo’da konuklarımıza bu çizmeleri hediye ediyoruz)
Karantina başladığında zaten yaklaşık 4 aydır turistsiz bir dönem geçiriyorduk ve turizmle alakalı her şey bir kriz durumundaydı. Mart ayının başında ise, 2020 yılı için Venedik’te tatil rezervasyonu yapan herkes planlarını iptal etti. Venedik’teki pek çok dükkanın, restoranın ve otelin bu nedenle bir daha hiçbir zaman kapılarını açmayacağından eminim. 7 aydır hiçbir kazancımız yok ve kapalı olsak bile pek çok giderimiz var. Şu anda çalışanları işten çıkarmamız yasak fakat bu yasak kalktığında binlerce kişi Venedik’teki işlerini kaybedecek.
İtalyanlar genel anlamda turistler olmadan yaşamak konusunda ne düşünüyor? Bu şekilde mutlular mı yoksa onları özlüyorlar mı?
İtalyanlar ve özellikle Venedikliler farklı kültürlerle iç içe olmayı severler. Biz turistler sayesinde daha kibar olmayı, müzelerimizi iyileştirmeyi, tiyatrolarımızı canlı tutmayı, yeni restoranlar açmayı başarıyoruz…
Örneğin, Venedik Bienali pek çok farklı ülke tarafından yönetiliyor ve bu ülkeler en iyi sanat eserlerini dünyanın geri kalanına burada gösteriyor. Bu yılın en önemli etkinliklerinden biri, biz de ev sahibi olmaktan gurur duyuyoruz.
Palazzo Barbarigo kapılarını ne zaman açacak?
Ne yazık ki, Palazzo Barbarigo’nun kapılarını ne zaman açacağını bilmiyorum. Bu sizin gibi turistlere bağlı. Kendinizi ne zaman Venedik’e seyahat etmek konusunda güvende hissederseniz o zaman açılacağız! Sadece rezervasyonları görmeyi bekliyoruz 🙂
Palazzo Barbarigo’da ne tür önlemler almayı planlıyorsunuz? Oda veya konuk sayısı açısından kısıtlamalar olacak mı? Kahvaltı, bar, balkon gibi alanlarda kısıtlamalara gidecek misiniz? Özel temizlik ve dezenfeksiyon önlemleri alacak mısınız?
Palazzo Barbarigo’da büyük önlemler almamıza gerek olmayacak, bunun için çok şanslıyız. Ortak alanlarımız oldukça geniş, böylece konuklarımız kişisel alanlarını koruyabilirler. Zaten açık büfe kahvaltı sunmuyorduk, a la carte hizmetimiz vardı. Buna aynı şekilde devam edeceğiz. Kahvaltı süresi sabah 8 ile 12 arasında, yani oldukça uzundu. Bu da değişmeyecek, böylece konuklarımız rahat rahat sabahın keyfini çıkarabilecekler.
Tek yeni detay garsonlarımızın maske ve eldiven takacak olması. Ama her zaman olduğu gibi, maskelerin ardında güler yüzlü olacaklarından emin olabilirsiniz!
İtalyan yasalarının koyduğu tüm temizlik ve dezenfeksiyon kurallarına uyacağız, özel temizlik ürünleri kullanmak buna bir örnek. Aynı zamanda, konuklarımızın kişisel güvenlikleri için maskeler, eldivenler ve dezenfektanlar vereceğiz.
Son olarak, Venedik, İtalya ve tüm dünyada turizmin geleceğini nasıl değerlendiriyorsun? Sence ne zaman eski günlere döneriz?
Tüm dünyada turizmin geleceğini kısa vadede iyi görmüyorum. İnsanlar seyahat etmekten korkuyorlar. Pek çok uçak uçmuyor, pek çok insan işini kaybediyor ve bir tatile para harcayabilecek durumda değil.
Ayrıca, artık kafanızın içinde seyahat etmek mümkün ve oldukça konforlu! İnternet üzerinde ve sosyal medyada dünyanın her güzel noktasının fotoğraflarını ve videolarını kolaylıkla bulabiliyoruz. Orada yaşayan insanlarla konuşabiliyor, en sevdiğimiz yerlerden günlük haberler alabiliyoruz.
Bir süre yeni normal günler kavramını yaşayacağımızı düşünüyorum: insanlar evlerinden çalışabildiklerini, dünyanın farklı bir şehrinde veya ülkesinde yaşayan iş arkadaşlarıyla internet üzerinden toplantı yapabildiklerini gördüler. Öğrenciler odalarından okullarına ve üniversitelerine gidebiliyorlar, sınavlarını online verebiliyorlar.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Bence daha az seyahat edeceğiz. Dünya durmak zorundaydı ve çok çok yavaş bir şekilde yeniden açılacak. İnsanlar kendilerine yakın olan şeylerin kıymetini bilmeyi öğrendiler: aile, gıda, doğa, minik basit şeyler.
Pandemi tüm dünyayı etkiledi ancak dünyanın en çok turist alan şehirlerinden biri olan Venedik bu salgın hastalıktan en çok etkilenen yerlerden biri oldu. Bu kötü günlerin bir an önce son bulmasını diliyor, bu samimi röportajı için Palazzo Barbarigo ve Nicoletta’ya bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Önümüzdeki hafta Alaçatı’da yaşanan gelişmeleri yine bir sürpriz konuğumdan dinliyor olacağız.