Oh la la, Paris! Bu yazıda Paris tarihi yerler listesini sizinle paylaşıyor olacağım.
Paris ikonik kulelerden saray gibi müzelere varana kadar pek çok güzel ve etkileyici binayla dolu. Dünyaca ünlü Eyfel Kulesi, kubbesiyle akıllara kazınmış Sacre Coeur, rengarenk Centre Pompidou, Parisliler’in günlük hayatında önemli bir yere sahip bahçeler, görkemli köprüler, her biri bir sanat eseri.
Gezecek görecek çok fazla yer, kaçırılmaması gereken birçok müze olması sizi endişelendirmesin. Paris’in Bölgeleri isimli yazımda bir Paris gezisi planlamanın en kolay ve ideal yollarını anlattım. Yola çıkmadan ve Paris gezi planınızı yapmadan önce mutlaka okuyun. Ayrıca, Instagram sayfamda Paris Gezisi isimli sabitlenmiş hikayelere de bakabilirsiniz.
Paris’i Paris yapan, şehrin en sembolik yerlerini hep birlikte gezelim!
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Paris Tarihi Yerler Rehberi
Louvre Müzesi
Louvre sadece Paris’in değil, aynı zamanda dünyanın en büyük müzesi. Müzede eski Yunan heykellerinden Mona Lisa tablosuna kadar 350 binden fazla eser sergileniyor. Bu da Louvru’u dünyanın kıymetli sanat müzelerinden biri haline getiren en önemli etken.
Louvre Müzesi’nin binası eskiden kraliyet sarayıymış. 1793 yılında kraliyet ailesinin Versailles Sarayı’na taşınmasıyla birlikte bir müzeye dönüşmüş.
Müzenin dışında Çinli mimar I.M. Pei tarafından yapılan ikonik cam piramit bu tarihi bölgeye modern bir dokunuş sunuyor. Özellikle güneş batarken enfes görüntüler sunan bu piramit de bence Louvre ile birlikte Paris’in en güzel simgelerinden biri.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Jardin des Tuileries
Louvre Müzesi’nin hemen karşısında heykelleri ve havuzuyla ünlü Jardin des Tuileries isimli büyük bir bahçe bulunuyor. Sabahın erken saatlerinde bu bahçelerde spor yapan insanlar, akşamüzeri ise Paris’in ikonik görüntülerinden biri haline gelmiş, baget ekmekten sandviç yiyen ve kahvesini, şarabını yudumlayan ya da kitabını okuyan insanlar göreceksiniz.
Paris’te bahçeler gündelik hayatın önemli bir parçası. Bir akşam üzeri piknik örtünüz ve çantanızla Parizyen hayata dahil olmanızı tavsiye ederim.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Eyfel Kulesi
Louvre’u güzelliğiyle alt edebilecek bir yer varsa o da kesinlikle Eyfel Kulesi’dir. Haklı olarak şehrin sembolü olan Eyfel’e pek çok ulaşmak ve görmek mümkün. Benim favorim ise Trocadero Meydanı.
Antoine Bourdelle tarafından 1930 yılında yapılan kuleye tırmanmak ve şehri kuşbakışı izlemek Paris’i ilk kez ziyaret edenler için olmazla olmaz bir aktivite. Ancak saatlerce asansör sırasında beklemeyi göze almanız gerekiyor. Tercih sizin.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Arc de Triomphe – Zafer Takı
Seine nehrinin tam karşısında, Paris’in en ünlü caddesi Champs-Elysees’nin başında yer alan Arc de Triomphe, 19. yüzyılın başlarında Napolyon tarafından Avrupa’nın büyük bir kısmını fetheden ordusunu onurlandırmak amacıyla inşa edilmiş. 50 metre yüksekliğindeki bu yapı aynı zamanda dünyanın en büyük anıtlarından biri çünkü üzerinde 1. Dünya Savaşı’nda ölen askerlerin isimleri yazıyor.
Arc de Triomphe tam tamına 12 caddenin kesişme noktası olan Place Charles de Gaulle’nin ortasında bulunuyor. Haliyle önündeki trafik sirkülasyonu inanılmaz, bunu tepeden izlemenin keyfi ise bambaşka.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Notre Dame de Paris
Seine Nehri üzerinde bulunan Notre Dame Kilisesi Paris’in en çok sevilen bir başka sembolü. Paris ile ilgili pek çok filmde de sık sık gördüğümüz bu kilise bildiğiniz gibi 2019 yılında yandı ve rekor bir hızla Paris’in en zenginleri yanan kısımların onarılması için 1 milyar Euro para bağışında bulundu.
1334 yılında yapımı tamamlanan Notre Dame Katedrali Napolyon’un taç giyme töreni, Fransız Başbakanı De Gaulle’ün cenaze töreni gibi pek çok önemli ve tarihi olaya ev sahipliği yapmış.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sacre Coeur Bazilikası
Montmartre’ın en tepesinde bulunan Sacre Coeur şehrin pek çok noktasından görülen ve göz kamaştıran bir yer. Sacre Coeur’ü görebileceğiniz en iyi yerlerden biriyse Place Saint-Piere basamakları.
Sacre Coeur Türkçe “kutsal kalp” anlamına geliyor. Buraya kadar gelip, Paris fotoğraflarında görmeye alıştığımız La Maison Rose isimli şirin restorana bir uğramadan, Montmartre’daki ressamları görmeden dönmeyin.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Moulin Rouge
Sacre Coeur’e oldukça yakın bir konumda bulunan Moulin Rouge Paris’in en ünlü tiyatro sahnelerinden biri olarak kabul ediliyor. Binanın tepesinde bulunan kırmızı yel değirmeni Pigalle isimli semtin sembolü haline gelmiş.
1889 yılında kurulan Moulin Rouge’da bir şov izleyebilirsiniz ancak biletlerinizi önceden almanız gerekiyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Musee d’Orsay – Orsay Müzesi
Bugün Paris’in en çok ziyaret edilen ikinci müzesi Orsay Müzesi. Bu bina eskiden Beaux-Arts tren istasyonuymuş ve 1986 yılında müzeye dönüştürülmüş.
Orsay müzesinde Monet, Renoir, Degas, Van Gogh gibi Fransız sanatçıların eserlerini görebilirsiniz. Paris’i ziyaret eden sanat düşkünlerinin aklına en sık gelen sorulardan biri “Louvre mu yoksa Orsay mı?”dır. Bunun yanıtı tamamen hangi sanat akımlarıyla ilgili olduğunuzla bağlantılı. Eğer empresyonizm ile ilgileniyorsanız, cevap kesinlikle Orsay Müzesi’dir!
Paris’in en çok ziyaret edilen ikinci müzesi demiştim, haliyle önünde bitmek bilmeyen bilet sırasını düşünmek gerek. O yüzden, biletinizi önceden online almanızı tavsiye ederim.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Les Invalides
Eskiden bir hastane olan bu bina artık askeri tarihe ait eşyaların sergilendiği bir müze. Les Invalides çarpıcı binasıyla biliniyor. Paris’in en uzun kubbesine sahip ve Napolyon’un mezarı da burada bulunuyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Centre Pompidou
Rengarenk borularıyla bilinen Centre Pompidou Paris’in en modern binalarından biri. 1977 yılında açılan Centre Pompidou çarpıcı mimarisiyle bugün hala ziyaretçilerini şaşırtan bir yer. İçinde modern ve çağdaş sanat eserlerini görebilir, üst katlarından Paris’in en güzel manzaralarından birine tanıklık edebilirsiniz.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Champs-Elysees Caddesi
Adını şarkılara yazdıran, Paris’in en ünlü caddesi Champs-Elysees, Arc de Triomphe ile Place de Concorde arasında uzanan upuzun bir yol. Dünyanın en ünlü markalarının mağazaları, Paris’in en pahalı restoran ve kafeleri Champs-Elysees üzerinde yer alıyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Köprüler
Paris tarihi yerler dediğimizde şehre oldukça romantik bir hava veren köprüleri es geçemeyiz. Paris Seine Nehri’yle bölündüğü için şehirde 37 tane köprü yer alıyor. Bana göre bu köprüler içinde en güzeli Pont Alexandre III.
Champs-Elysees ile Les Invalides’i birbirine bağlayan bu köprünün üzerindeki altın sarısı heykeller gerçekten görkemli bir manzara yaratmış. Buradan Eyfel Kulesi’nin manzarası da bir başka güzel.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Place de la Concorde
Şehrin en büyük meydanı olan Place de la Concorde, Champs-Elysees ile Jardin des Tuileries arasında yer alıyor. Fransız İhtilali sırasında ilk giyotinler bu meydanda gerçekleşmiş, Marie Antoinette bu meydanda idam edilmiş.
19. yüzyılda Mısır hükümetinin Paris’e hediye ettiği Luxor Obelish dikilitaşı da bu meydanda yer alıyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Palais Royal
Louvre Müzesi’nin hemen arkasında bulunan Palais Royal, 17. yüzyılda Kardinal Richelieu tarafından inşa edilmiş eski bir kraliyet sarayı. Bugün huzurlu bahçeleri ve tarihi kemerlerinin yanı sıra sanatçı Daniel Buren’in çizgili sütunlarıyla biliniyor. 1980’li yıllarda sarayın avlusuna dikilen bu sütunlar üzerinde fotoğraf çekmeden dönmek Paris seyahatini eksik tamamlamak demek.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Galaries Lafayette
Artık hepimizin bildiği gibi, Paris aynı zamanda modanın başkenti. Palais Garnier opera binasının yakınlarında yer alan Galaries Lafayette şehrin en eski ve en ikonik alışveriş merkezlerinden biri. Tavan süslemesiyle göz alıcı, içindeki markalarla baş döndürücü.
Son olarak…
Paris tarihi yerler listesine eklenecek elbette çok daha fazla yer var. Örneğin, benim için bir Paris seyahati şehrin en eski semtlerinden biri olan Le Marais’yi ziyaret etmeden tamamlanmış sayılmaz. Ancak bu saydığım yerler bir Paris gezisinin olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Şimdiden keyifli bir Paris gezisi yaşamanızı dilerim!