Her Paris gezisi şehri ve güzelliklerini bir başka açıdan görmek, bir başka şekilde yaşamak için yeni bir şans. Paris demek Eyfel demek. Bu güzeller güzeli şehre kaç kez gitmiş, Eyfel’i kaç kez çekmiş olursanız olun, kuleyi görünce duyduğunuz heyecan hep ilk seferki gibi oluyor.
Şehrin olmadık köşelerinde, umulmadık noktalarında bir anda karşınıza çıkarak kalbinizin pır pır çarpmasına neden olan Eyfel Kulesi’ni fotoğraflamak sadece fotoğrafçıların değil aynı zamanda hemen hemen herkesin rüyası. Peki ama en güzel Eyfel Kulesi manzarası nerede? Pek çoğumuzun Paris gezi rehberi sayfalarında aradığımız yanıt bu.
Sizin için en sevdiğim sokaklardan bir liste oluşturdum. Olur da bir gün Paris’e gider ve bu listeden yararlanırsanız, beni de fotoğraflarınızda etiketlemeyi unutmayın lütfen 🙂
Paris gezi planınızı sadece Eyfel Kulesi manzaralarını çekebileceğiniz yerlere göre yapmak anlamsız olur. O yüzden, daha önce yazdığım Paris Bölgeleri yazıma bir göz atarak seyahat programınızı en ideal şekilde oluşturabilir ve bu yazıda eklediğim arrondissement/bölge numaralarına göre fotoğraf planını da yapabilirsiniz.
Trocadero – 16. Arrondissement
Trocadero’nun gizli bir sır olmadığını Instagram’da gördüğümüz fotoğraflardan artık hepimiz biliyoruz. Evet, Eyfel Kulesi’ni en güzel çekebileceğiniz yer burası ve benim de favori noktam. Ancak Eyfel fotoğraflarını en zor çekeceğiniz yer olduğunu da unutmayın.
Trocadero kelimenin tam anlamıyla turist kaynıyor. İnsanlar fotoğraf çekmek için sıra oluşturuyorlar, birkaç kare çekebilmek için dakikalarca bekliyorsunuz. Ne yalan söyleyeyim, biraz da gülünç duruma düşmüş gibi hissediyorsunuz.
Tavsiyem, uykunuzdan feragat etmeye razıysanız, gün yeni yeni doğarken buraya gitmeniz. O saatlerde gerçekten çok az insan oluyor ve ışık sayesinde inanılmaz kareler çıkıyor.
Trocadero’ya ulaşmak için Trocadero metro istasyonuna gidebilir ve buradan birkaç metre uzaklıkta Eyfel’i tüm ihtişamıyla görebilirsiniz.
Avenue de Camoens – 16. Arrondissement
Hazır Trocadero’ya kadar gittiyseniz, size bir sır vereceğim. Trocadero’nun hemen yanı başındaki bu sessiz caddede mükemmel kareler yakalayabilirsiniz. Üstelik kalabalıklardan da kaçmış olursunuz.
Rue de l’Universite – 7. Arrondissement
Eyfel Kulesi manzarası konusunda benim ikinci favori adresim Rue de l’Universite. Bu sokakla aramızda nedenini çözemediğim tuhaf bir bağ var. Ancak burası da pek boş değil. Adı sanı artık bilinen bir yer olduğu için boş bir kare yakalamak için yine dakikalarca uğraşmak gerekiyor.
Champ de Mars – 7. Arrondissement
Bir gece tek başıma Eyfel Kulesi’ne yürümeyi kafama koydum. İtiraf etmem gerekirse, haritalar konusunda pek iyi değilimdir. Google Maps’i açtım, direktifleri takip ede ede yola devam ettim. Ama kuleye yaklaşmak bir kenara gittikçe uzaklaşıyorum gibi bir hisse kapıldım. Karşıma çıkan bir yerde oturdum, bir şeyler içip soluklandım. Telefonum 15 kilometre yürüdüğümü söylüyordu. Kelimenin tam anlamıyla tükenmiştim.
Bu kısa moladan sonra tekrar yola koyuldum. Artık neredeyse pes edecekken bir de ne göreyim. Güzeller güzelim tam karşımda, kulenin ucu görünüyor. Heyecandan fotoğrafı bile net çekememişim 🙂
Tüm yorgunluğum bir anda uçup gitti. Hızlı hızlı hedefe doğru yürümeye başladım. Ve o zamana kadar nasıl olur da keşfetmem dediğim Champ de Mars’a vardım! Ve gördüklerime inanamadım.
Mis gibi çimlerin üzerinde ben diyeyim yüz, siz deyin neredeyse bin kişi var. Herkes piknik örtüsünü, şarabını, kahvesini almış. Kahkahalar havalarda uçuşuyor. İşte tam o anda Eyfel’in ışıkları yanıp sönmeye başladı. Bir alkış koptu. Tabii benim tüyler diken diken. Hatta şu anda yazarken de öyle!
Benim için büyülü bir an, Paris’te geçirdiğim en özel gecelerden biri olarak hatıralarıma kazıldı. O gece yaşadıklarımı anı anına Instagram hikayelerimde paylaşmıştım. Dilerseniz, Paris isimli sabitlenmiş hikayelerde görebilirsiniz. Bir de o günün hatırası olarak, ender çektiğim selfielerden birini çektim.
Bugüne dek belki milyonlarca fotoğraf çekmişimdir ama benim için en anlamlı karelerden biri bu!
Sizin yerinizde olsam bir akşam yiyecek içeceğimi alır, buraya kurulurum ve tüm geceyi geçirir, fotoğraflarımı da çekerim.
Seine Nehri – 1. Arrondissement
Louvre’dan Eyfel Kulesi’ne doğru yürürken karşınıza pek çok fotoğraf fırsatı çıkacak. Nehrin kuzey tarafından yürüyün, böylece köprüleri de kadrajınıza alabilirsiniz.
Pont Alexandre III devasa heykelleriyle ideal bir nokta.
Eğer bahar aylarında gittiyseniz, yol boyunca karşınıza çıkacak ağaçlara dikkat edin. O canım pembe çiçekler açmışsa enfes bir kadraj yakalayabilirsiniz.
Bir Hakeim Köprüsü – 15. Arrondissement
Eyfel Kulesi’ni akşamüzeri saatlerinde güneş batarken, kalabalık olmadan çekebileceğiniz nadir noktalardan biri Bir Hakeim Köprüsü. Bunun nedeniyse turistik neredeyse başka hiçbir şey olmayan 15. Arrondissement’da yer alması. Özellikle hava bulutluysa hiç kaçırmayın derim.
Pont D’iena – 7. ve 16. Arrondissement
Pont D’iena Eyfel Kulesi’ni Trocadero’ya bağlayan köprü. O nedenle, iki arrondissement’da da yer alıyor. Eyfel Kulesi’ne en yakın manzaralardan birine sahip ve buradan çok kolay ulaşabileceğiniz 2 harika fotoğraf noktası daha var.
Port Debilly – 16. Arrondissement
Pont D’Iena’nın hemen yanından, Avenue de New York’un merdivenlerinden inerek buraya ulaşabilirsiniz. Bu köprüyle birlikte harika bir kare çıkacağı kesin.
Atlıkarınca – 7. Arrondissement
Pont D’Iena ile Quai Branly’nin köşesinde bu ikonik atlıkarınca sizi bekliyor olacak.
Square Rapp – 7. Arrondissement
Avenue Rapp’in sonunda karşınıza bir çıkmak sokak çıkacak. Çok az insanın bildiği bu avlu hiç kalabalık değil ve nedense benim çok hoşuma gidiyor.
Bu bilgiler yetmez bir de çektiklerini görelim derseniz, Instagram sayfamı ziyaret edebilirsiniz!