Geçmişte birçok imparatorluğun ve bugün Avusturya’nın başkenti olan Viyana, küçücük yüzölçümüne rağmen her köşesi tarih ve sanat kokan, attığınız her adımda adeta bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissedeceğiniz büyülü bir şehir.
Görkemli katedrali, at arabaları, dillere destan opera binası, gezmekle bitmeyecek müzeleri, yüzyıllardır ayakta duran kafeleri ve elbette lezzetli mutfağı size farklı bir Avrupa seyahati yaptığınızı hissettiren en önemli unsurlar olacak.
Tarihi şehirleri seviyorsanız, “Mutlaka görülmesi gereken yerler” listenizde bence ilk 20’nize girmesi gerekir.
Genel Bilgiler
Viyana’nın para birimi Euro ve ülkeye Schengen vizesiyle giriş yapıyorsunuz. İstanbul-Viyana uçuşu yaklaşık 2,5 saat sürüyor.
Şehirde pek çok konaklama seçeneği var, o yüzden kendi bütçenize ve standartlarınıza göre bir planlama yapabilirsiniz. Viyana büyük bir şehir, bu nedenle rahat bir ulaşım için şehir merkezinde bir yer seçmenizi şiddetle öneririm.
Viyana’da Ulaşım
Şehrin dümdüz olması hiç yorulmadan yürümeyi, anlaşılması son derece kolay U-bahn (metro) ve tramvay ağı Almanca bilmeseniz bile şehir içinde ulaşımı çok kolay bir hale getirmiş. İnsanların bu düzene bağlı olarak karmaşasız, telaşsız, gürültüsüz gündelik yaşamları özel bir dikkat harcamadan fark edilebiliyor ve ister istemez size de bir huzur geliyor.
Ulaşım için çok büyük paralar harcamanıza gerek olmadığını söyleyebilirim. Tasarruf etmek için günlük veya 3 günlük Vienna City Card alabilirsiniz. 3 günlük metro kartı yaklaşık 15 Euro tutarında.
Ancak şehirde 3 günden daha uzun süre kalacaksanız ve popüler müzelere gidecekseniz Vienna Pass kartı daha mantıklı olabilir çünkü bu kart metro dışında müzelere giriş ücretleri konusunda da çok fazla avantaj sağlıyor. Her iki kartı da havalimanından satın alabilirsiniz.
Viyana Seyahati İçin En İdeal Zaman
Sanırım Viyana’yı ziyaret etmenin mevsimi olmaz çünkü her sezon yapacak bir sürü şey var. Ama bence en güzel zamanı Kasım ve Aralık ayları! Bu tarihlerde şehrin tamamı adeta bir hediye paketi gibi süsleniyor, baktığınız her yer cıvıl cıvıl, ruh haliniz sanki bir anda seviye atlıyor. Çünkü bu aylarda tüm dünyanın konuştuğu Christmas pazarları kuruluyor!
Viyana ve Christmas Pazarları
Viyana’da Christmas pazarları Kasım’ın ortasında kuruluyor ve Noel gününe kadar açık duruyor.
Kocaman yılbaşı ağaçları, buz pateni pistleri, dönme dolaplar, Noel kurabiyeleri, çeşit çeşit tatlılar, Christmas müzikleriyle ışıl ışıl Christmas pazarlarında kendinizi masal kitaplarındaymış gibi hissediyorsunuz. Beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkan lamalar, küçücük bir sahnede verilen konserler ve karşısında dans eden 7’den 70’e insanlar tam bir neşe katıyor.
Şehirde altı tane büyük pazar kuruluyor ama içlerinde en büyüğü ve bana sorarsanız en güzeli Rathaus.
Bu pazarlardan kendinize ve sevdiklerinize el örgüsü eldivenler, atkılar, Avustuya’ya özgü çerezler, yılbaşı süsleri gibi hediyeler alabilirsiniz. Ama bence alışverişten daha keyiflisi Viyanalılar’ın arasına karışmak.
Bu pazarlar iş çıkışı saatlerinde Viyanalılar’ın buluşma noktası. Soğuk havayı görünce evlerine kapanan bizlerin aksine iş çıkışı saatlerinde herkesin sokaklara akın ettiğini görüyorsunuz. Buz gibi hava ve aniden bastıran kar yüzünden dışarıda durmak kolay değil ama pazarların olmazsa olmazı sıcak şarap Glühwein ve ekmek içinde çeşit çeşit çorbalar kanınızı birden ısıtıyor. Ama siz yine de yanınıza en kalın montunuzu, atkınızı, berenizi almayı unutmayın!
Viyana’da demek kültür ve sanat demek
Viyana 2018 yılında The Spectator Index tarafından da dünyanın en yaşanabilir 1. şehri seçilmiş. Bunu ilk okuduğumda çok şaşırmış ve abartıldığını düşünmüştüm ama sokaklarda sadece bir gün geçirdikten sonra nedenini anlamam hiç zor olmadı.
Viyanalılar gördüğüm en sosyal insanlar. Her akşam seçim yapmakta zorlanacağınız kadar çok sayıda opera, tiyatro, canlı müzik konseri, balo düzenleniyor; gitmeden önce mutlaka programlara bakın ve en az bir etkinliğe gidin derim.
Diğer yandan, insanlar inanılmaz saygılılar ve mutlular. Biraz gözlem yaptığınızda yaşamayı bildiklerini ve sevdiklerini görebiliyorsunuz.
Viyana Seyahati İçin Kaç Gün Gerekir?
Viyana seyahatimizi planlarken okuduğum yazılarda şehri gezmek için üç gün yeter dense de buna katılmadığımı söylemeliyim. Her şeyi görmüş, her yeri gezmiş, birkaç sanat etkinliğine katılmış olmanın tatminine ulaşmak için belki bir hafta ancak yeter diye düşünüyorum.
Bir zamanlar Mozart, Trotsky ve Freud gibi isimlerin bir masanın etrafında hayatın anlamını tartıştığı ve unutulmaz eserler yarattığı, inanılmaz bir ihtişama sahip ünlü Avusturya kafelerinden tutun da Habsburg ailesinin yaşadığı saraylara, dünya savaşlarını görmüş katedrallere, görkemli mimarileriyle kendi hikayelerini anlatan tarihi binalara varana kadar pek çok büyüleyici nokta aklınızı başınızdan alıyor.
Viyana’yı ister ilk kez ziyaret ediyor isterse de tanıyor olun, her zaman keşfedilecek yeni yerler bulacağınıza, yepyeni maceralar yaşayacağınıza eminim. Oraya kadar gitmişken eski şehir merkezinde bir fayton turu yapmayı, en ünlü binaları bir de dışarıdan görmeyi es geçmeyin ve kendinizi tarihin gizemli atmosferine kaptırın.
Viyana o kadar köklü bir tarihe ve sanatsal zenginliğe sahip ki, gezilecek yerler anlatmakla bitmez. Detaylı bir seyahat planı çıkarmak için Viyana yazımı okuyabilirsiniz.